Pazartesi, Eylül 11, 2006

karga bokunu yemeden... - ağustos 22

Efenim, nasıl bi gün boktan başlar anlatıyım isterseniz:

Sabah kalkarsın, akşam çok sıcak geçmiştir ve ter içindesindir. Duşa doğru gidersin, suyu açarsın, hımm soğuk akmaktadır ama birazdan geçer düşüncesiyle suyu 15 dakka akıtırsın ve geçmez. Buz gibi suyun esasında iyi bile gelebileceğini düşünürsün ama eminde olamazsın, o yüzden sadece saç yıkanır ve toplam 2 dakka suyun altında kalınır ve esasında 50 derecede bile insanın titreyebileceği ortaya çıkar, eet resmen kıçım donmuştur.

Neyse, sabahın geri kalanı iyi gitmektedir, giyinmek, kahvaltı etmek, henüz bir sorun yok. Evden çıkılır, metroya gidilir, akbil basılır ve çığlık çığlığa ötmeye başlar, aaa akbilim bitmiş. Cüzdan açılır, aaa param bitmiş. Aynen geri dönülür metroda, 10 dakka uzaktaki bankamatiğe küfür edile edile gidilir, para çekilir, geri gelinir, akbil dolum sırasında 10 dakka beklenir, ve sonunda metro durağına girilir.

Metroyu beklerken işe 15 dakka şimdiden geç kalmış olduğun fark edilir. Metro gelir, binersin, ineceğin durağa gelince ayağa kalkıp beklemeye başlarsın ve o anda ani bir fren ile ter kokan bir adamın kucağına doğru yüksek bir ivme ile gider ve adamla kanka olursun. Adamın suratında bir mutluluk ifadesi vardır ama, bir insanı memnun etmişsindir en azından.

Yarım saat işe geç gelinir, masana oturusun ve tüm gün ayağa kalkmamak için dua edersin, ne olur ne olmaz...

Hiç yorum yok: