Perşembe, Mart 01, 2007

güya şubat'ın son postu olacaktı

ama kader izin vermedi, dün beni bu postu yazmaya itemedi... çalıştım, evet yanlış okumadınız, çalıştım, aralıksız diyemem ama 6'ya kadar yoğunlaştım, hatta buharlaştım - havaya kanıp kalın giyinip bunun üstüne deli gibi terlemek - arada da somutlaştım. şimdi de kahvemi içip indirdiğim yepyeni mp3'leri dinleyip dün için hayıflanıyorum...

bırakalım dünü, bakalım bugüne... öğle arasında gidilmiş olan point extreme mağazasına bakalım, aldığım siyah polar berenin yanlarında bulunan, horoz ibiğine benzer çıkıntıları ile dalga geçelim :) gerçekten kafama geçirdim ve "ne lan bunlar" diye düşündüm ve sonra "alıyım ben bunu" diyiverdim görevlinin "böyle neşeli ürünlerimiz de var" sözünü duymazdan gelerek. sonra kasadaki "nereye gidiyorsunuz?" "kartalkaya" "board mu kayak mı?" "board" "var mı boardunuz?" "yok" şeklindeki bir kelime bir işlem oyunun sonunda "ee o zaman board verelim size, şöle güzel böle pembe turuncu kadın boardlarımız var" sözüne artık dayanamayıp "bu işler narin, bügun olmaz ali belki yarın" diyerek küçük çapta bir şok geçirmesine sebep olup sonra hafif gülümsemesine kanıp "hadi bana ii günler" diyip kaçtım... ne biçim şarkıdır o öyle bu arada, bi bakalım youtube'ta var mı bi video...

varmış, buyrun buradan yakın:



mart kapıdan baktırır, can sıktırır...

Hiç yorum yok: